İsrail-Filistin savaşı on yıllardır devam ediyor. Savaş, 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısının ardından yeniden dünya gündemine oturdu. İsrail’in Hamas’ın eylemlerine tepkisi ise çok sert oldu ve olmaya devam ediyor. Özellikle Batı dünyası İsrail’in “meşru müdafaa” hakkı olduğunu ve sonuna kadar İsrail’in yanında olduklarını belirtiyor. Peki İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, gerçekten Hamas’ın saldırısının bir neticesi mi? Bu soruya yanıt verebilmek için biraz tarihe bakmak gerekiyor. Bugün Gazze’de milyonlarca insanın yerinden edilmesi; elektriğin ve suyun kesilmesi; hastanelerin, okulların, ambulansların, mülteci kamplarının, evlerin bombalanması; çocukların, kadınların, yaşlıların, hastaların, insanların öldürülmesi; Batı Şeria’da Filistinlilerin zorla çıkarıldığı yerlere yeni Yahudi yerleşimlerin kurulması, Mescidi Aksa’da cuma namazı kılınmasının asker ve polis müdahalesiyle sert bir şekilde engellenmesi, Hamas’ın eylemlerinin sonucuyduysa 2008, 2014, 2021’de öldürülen masumların sebebi neydi?
İsrail’in BM kararlarını hiçe sayan yerleşim yerleri inşası, Oslo sürecine aykırı tutumu, 1948 ve 1967 Sözleşmelerini uygulamaması yani uluslararası hukuku hiçe sayması yeni bir şey değil. Üstelik İsrail devleti yalnızca BM Kararlarına uymadığı, barış sürecini işletmediği, 1967 Sözleşmesine uymadığı için uluslararası hukuku ihlal etmiyor. Aynı zamanda savaş suçu, insanlığa karşı suç, etnik temizlik ve soykırım suçları işlediği için de uluslararası hukuku ihlal ediyor. Nitekim 1948 Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin ‘soykırım’ tanımında geçen “belirli bir insan topluluğunun; milliyeti, ırkı, etnik kökeni veya dini dolayısıyla tümünün ya da bir bölümünün yok edilmesi niyeti” İsrail devletince sahip olunan bir niyettir. Aynı şekilde yine Sözleşmedeki “topluluk üyelerini öldürme”, “topluluk üyelerine ciddi fiziki ve zihinsel zarar verme”, “topluluk üyelerini bilerek tamamen ya da kısmen fiziksel yok oluşa götürecek yaşam şartlarına tabi tutma” gibi eylemlerin tamamı da defalarca Filistinlilere karşı İsrail devleti tarafından uygulandı ve uygulanıyor.
Elbette biz şunu çok iyi biliyoruz ki uluslararası hukuk Filistin için, Bosna için, Doğu Türkistan için, Somali için, Irak için, Afganistan için çokça esnetilebiliyor. Bu filmi defalarca farklı yerlerde izledik. Filistin’de de yıllardır izlemeye devam ediyoruz. Bir örgüt İsrail’e çeşitli saldırılar düzenledi diye ABD ve İngiltere İsrail’e uçak gemileri, sayısız mühimmat gönderiyor ve en yetkili ağızlardan tam destek açıklıyor. ABD Başkanı Biden, Netenyahu ile görüşüp İsraillilerin trajedisini anlatıp, “hastane saldırısını da diğer ekip yapmış görünüyor” gibi lakayt bir açıklama yapıyor. Peki Gazze yerle bir edilirken nerede bu “uluslararası hukuk savunucuları”?
…