Yenilenen Batı İttifakı ve Doğu Akdeniz’e Etkisi

11.07.2021

Kendisi ile ilişkilendirilen diğer tüm konularda politikasını yumuşak güç çerçevesinde tutmaya çalışan Avrupa Birliği’nin Doğu Akdeniz politikasının çerçevesini özellikle Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin çizdiği bir perspektif oluşturdu. Birlik ve üyesi ülkeler için birçok hayati konu bu noktada düğümlendi. AB üyesi devletlerin birçoğunun NATO müttefiki olması ile sert güç unsurunu bu örgüte bırakması stratejik bir tercih olsa da bölgede rol almak isteyen AB’nin NATO çerçevesinde hareket etme gerekliliğini doğurdu.

Doğu Akdeniz çerçevesinde baktığımızda Libya, Avrupa’nın bölgedeki en büyük meydan okuması şeklinde görülebilir. Uluslararası toplum tarafından tanınan ve (Mart ortasından bu yana) Abdülhamid Dibeybe tarafından yönetilen ve Türkiye’nin de desteğiyle Trablus’u kontrol eden Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır ve bir dönem Fransa tarafından desteklenen General Halife Hafter arasındaki rekabet bölgedeki güvenlik açığını Avrupa için de derinleştiriyor. Avrupa’nın hemen karşısında bu güç boşluğu bölgesel güvenlik, hidrokarbon yatakları ve düzensiz göç başlıklarında değerlendirilebilir.

Libya’daki çatışma hali bölgenin terör için uygun bir zemin oluşturmasına neden oldu. Ayrıca birçok yabancı kuvvetlerin de bölgeye müdahil olması bölgedeki rekabeti tırmandırdı. Bu çatışma sadece Libya’daki Avrupa çıkarları üzerinde doğrudan etkisi olan bir alanda istikrarsızlığı beslemekle kalmadı, aynı zamanda Doğu Akdeniz’de Avrupa’nın kendi içine de sızdı. Rekabet, Avrupa’nın fikirsel bölünmelerini derinleştirdi ve Avrupa Birliği ve üye devletlerinin Akdeniz’de uyumlu bir politika geliştirmesini zorlaştırdı. Bu çatışmada Hafter güçlerine verdiği destekle Rusların Sirte-Cufra hattından başlayarak, hidrokarbon rezervlerinin büyük kısmının bulunduğu Doğu Libya’nın tamamı ve Libya’nın en büyük sahası olan Fizan’ın büyük bir bölümünü kontrol etmesi, bir dönem Hafter’e destek veren Fransa ve İtalyan ENI tarafından çıkarılan Libya gazı ile birlikte düşünülmelidir. Sahip olduğu yollar ve bölgesel konumu nedeniyle tüm Afrika ile Avrupa arasında bir tampon olan Libya’daki istikrarsızlık ülkeden kaçışların yanında tüm Afrika’dan da düzensiz göç için bir kanal haline geldi. Libya üzerinden İtalyan topraklarına varmak ve AB ülkelerinde yaşamlarını devam ettirme hayali İtalyan politikalarını ve eylemlerini etkilediği gibi AB ve üye ülkeler arasında da ihtilafa neden oldu.

AB için sorun olan bir diğer konu, Birlik üyesi olan Yunanistan ve GKRY’nin haklarını savunması için Avrupa kurumlarının müdahil olmasını beklemesi. AB bölgedeki Yunan ve Rum tezlerinin çizdiği çerçeveden soruna müdahil olsa da karşısına Türkiye’yi almak istemedi. Kıbıs’taki mevcut durum, bölgedeki enerji potansiyeline olan ihtiyaç ile birleşti.

Bunların yanında bölgeye Dünya’nın heryerinden farklı nedenlerle ilginin artması, Avrupa’nın yaklaşımını da etkiledi. Kıyıdaş ülkelerin yanında Körfez ve Avrupa ülkeleri, ABD, Rusya, Çin bölgede varlık gösteriyor.

Tüm bu gerginlik ve öngörülemezlikler devam ederken ve kendi içinde de önemli bir dönemeçte gerçekleşti G7 ve NATO zirveleri. Zirveler, yepyeni bir dünya öngörüsü sunmasa da yenilenmiş bir küresel strateji için bazı sinyaller ile sonuçlandı. Çokça üzerinde durulduğu gibi bölgesel açıdan Çin yeni güçlü rakip, Rusya da gözardı edilmemesi gereken, gücünü koruyan tehlike olarak teyit edildi. Doğu Akdeniz üzerine bir karar veya eylem öngörülmese de Batı ittifakının yeni(den) konsolide hali bölgede etkili olabilir mi?

NATO zirvesinin G7’nin tam bir bütünlük ve birlik içinde aldığı kararları teyit etmesi, Biden yönetiminin NATO üzerinden yaptığı girişimlerin meyvelerini vermeye başladığını gösterdi. Avrupa, beklediği stratejik özerklikten biraz daha uzaklaştı. NATO’yu askeri olarak daha güçlü hale getirirken, siyasi tarafını güçlendirmeye yönelik adımlar atma kararı ve bölgesel inisiyatiflere daha fazla katkının önünü açan fikirler de NATO’nun birçok bölgede olduğu gibi Doğu Akdeniz’de de daha güçlü olmasına vesile olacaktır.

Avrupa’nın, bölgedeki aktif politikalarla NATO’ya ihtiyaç olmadığını göstermek adına kendi varlık temellerine oturtmaya çalıştığı, nadiren kullanılan sert güç unsurları beklenen sonuçları vermedi. ABD’nin ilgisizliği etkisiyle Libya ve Suriye’de Avrupa’nın göçmenler üzerine oturttuğu politikalar, bölgesel güvenliğe ve dahası bölgeden Rusya’nın uzaklaştırılması için gereken işbirliğine evrilecektir. Özellikle Libya’da Rus nüfuzunu azaltmak için UMH ile yeni bir işbirliği süreci dahil birçok kanal kullanılabilir. Silah ambargosunu uygulamakla görevli AB deniz misyonu İrini’nin görev süresi, ateşkesin kontrolünü de içerecek şekilde genişletilmesi beklenirken, misyonun başarılı görünmemesi nedeniyle süreç NATO görevine terkedilebilir. Burada NATO önceliği olan Rusya’yı bölgeden çıkarma misyonu Avrupa için hayati olan hidrokarbon yatakları ve tüm Afrika’nın Avrupa’ya akmasına yol olabilecek bölgelerin güvenliğinin de sağlanması özelinde yürütülecek. Ayrıca bir NATO ülkesi olarak Türkiye’nin bölgedeki varlığı özelinde de değerlendirme yapılacağı açık. Yani genel olarak baktığımızda AB ile NATO’nun bölgedeki stratejik öncelikleri aynı görünmüyor.

Doğu Akdeniz’deki enerji arama faaliyetlerinde karşı karşıya gelen iki NATO ülkesi Türkiye ve Yunanistan’ın arasındaki gerginliğin azalmasının bu döneme denk gelmesi de şaşırtıcı değil. Bölgede Rusya ile ilişkileri geliştiren Türkiye’nin yeniden NATO’ya inancının artırılmasını sağlamak stratejik bir öncelik olmalı ve bunun için de ilk adım bu bölgede atılacaktır. Avrupa’nın enerji ihtiyacını karşılamada Rusya bağımlılığını azaltacak olan EastMed gibi projeler desteklenirken aynı zamanda bölgedeki müttefiklerin karşıkarşıya gelmemesi NATO bünyesinde siyasi hareket kabiliyetini gösterecek. AB’nin çözemediği, Türkiye, Yunanistan ve GKRY arasındaki gerginliğin çözümünde NATO’nun katalizör mü olacağı yoksa çözüm için bir paydaş gibi mi hareket edeceğini yakın zamanda görebiliriz. Bu durum ise en çok bölgedeki gerginlikten faydalanan bazı Körfez devletlerini olumsuz etkileyecektir. Bununla birlikte bölgede Türkiye’nin tehlike algısının azaltılması, Rusya ile ilişkilerini de etkileyecektir.

Çin’in yeni İpek Yolu girişimi Kuşak Yol İnisiyatifi (BRI) için önemli bir geçiş bölgesi olan Doğu Akdeniz’de Çin’in hem ticari faaliyette bulunmak hem de bu yolun güvenliğini sağlamak için limanlar edinme arzusu AB ve NATO üyesi olan Yunanistan’da oldukça etkili oldu ve Pire gibi bölgedeki en önemli limanlardan biri Çin’in eline geçti. Bunun devamında Çin’in Türkiye ve Yunanistan’a yaptığı altyapı yatırımları ve ticari faaliyetler NATO’nun yeni vizyonunda engellenecek gibi görünüyor. BRI alternatifi olarak G7’de kabul edilen Build Back Better World (B3W) projesi dahilinde Çin’i engelleme arzusu, Avrupa’nın kendi içindeki kurtarma/destekleme faaliyetlerine bile ne kadar isteksiz yaklaştığı düşünüldüğünde soru işaretleri barındırıyor. Çin için iyi bir ortak ve pazar olarak görülen AB’nin, yeni stratejik vizyon dahilinde Çin ile ilişkilerini geriletmesi halinde Doğu Akdeniz’in stratejik öneminde derin bir etki beklenmiyor.

G7 ve NATO zirvelerinden çıkan temel yaklaşım, Avrupa’nın bölge politikalarını etkilediği gibi bölgenin kendi iç dinamiklerini de dönüştürecek gibi. Hem müttefik hem de ana tehdit unsuru olan devletler dar bir bölgede sıkışmış vaziyette politika ve eylem belirlemeye çalışıyor. Bir süredir beklenen ama bölgenin kendine has yapısından kaynaklanan gerginliklerin bir üst kademeye taşınmaması için gösterilen azami dikkat nedeniyle yaşanmayan çatışmanın ayak sesleri daha net duyuluyor. Fakat zirvelere katılan devletlerin uyacağını taahhüt ettiği bazı politikaların devletlerin müstakil dış ve güvenlik politikaları ile tartışmalı uyumu ilk karşılaşılacak rekabet olacaktır. AB’nin önceliklerindeki konularda Avrupa merkezli belirlenmeyen politikalar transatlantik ilişkileri germe potansiyeli olsa da Batı ittifakının kısa ve orta vadede küresel beklentilerini belirlemek bölge için hareket alanını da ortaya çıkaracaktır.

 

Bu “Analiz” yazısı C4Defence dergisi Temmuz 2021 sayısında yayınlanmıştır.

Diğer Yazılar

Almanya ve Japonya Ordularında Dönüşüm ve Yeniden Büyüme

Dünya, İkinci Dünya Savaşı mantık ve ortamından çoktan uzaklaşmış olsa da bazı konular hala o ...
Daha Fazlasını Oku

NATO’nun Kuzey Genişlemesinde Bölgesel Dinamikler

Finlandiya ve İsveç, 1995’te Avrupa Birliği’ne katıldı ve kademeli olarak NATO ile savunma işbirliklerini derinleştirdi ...
Daha Fazlasını Oku

Rusya’nın Ukrayna Müdahalesi Ardından Avrupa’nın Barut Fıçısı Batı Balkanlar

Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi, dünyanın geri kalanı gibi Batı Balkan ülkelerini de şaşırttı. Avrupa’nın 24 Şubat’ta ...
Daha Fazlasını Oku

Rusya – NATO Krizinde Hazır Cephe: Suwalki Koridoru

Güncel olaylar, Rusya’nın Kırım’ı ilhak ettiği ve doğu Ukrayna’da bir savaşı ateşlediği, bu sırada Moskova ...
Daha Fazlasını Oku

Türk Dış Politikasında Güç Enstrümanı Olarak Savunma Sanayii

Türkiye, Arap Baharı sonrası değişen bölgesel dinamikler nedeniyle hem yumuşak hem de sert güç araçlarını ...
Daha Fazlasını Oku

Bizden Haberdar Olun

Mail aboneliği başlatmak için mail adresinizi bizimle paylaşabilirsiniz.

    Paylaş
    Etkinlik Takvimi
    Mart

    Nisan 2024

    Mayıs
    Pzt
    Sal
    Çar
    Per
    Cum
    Cmt
    Paz
    1
    2
    3
    4
    5
    6
    7
    Etkinlikler için Nisan

    1st

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    2nd

    Etkinlikler için Nisan

    3rd

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    4th

    Etkinlikler için Nisan

    5th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    6th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    7th

    Etkinlik Yok
    8
    9
    10
    11
    12
    13
    14
    Etkinlikler için Nisan

    8th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    9th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    10th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    11th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    12th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    13th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    14th

    Etkinlik Yok
    15
    16
    17
    18
    19
    20
    21
    Etkinlikler için Nisan

    15th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    16th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    17th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    18th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    19th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    20th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    21st

    Etkinlik Yok
    22
    23
    24
    25
    26
    27
    28
    Etkinlikler için Nisan

    22nd

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    23rd

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    24th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    25th

    Etkinlikler için Nisan

    26th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    27th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    28th

    Etkinlik Yok
    29
    30
    1
    2
    3
    4
    5
    Etkinlikler için Nisan

    29th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Nisan

    30th

    Etkinlik Yok

    Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi

    Center for Diplomatic Affairs and Political Studies

    ‎مركز الشؤون الدبلوماسية والدراسات السياسية

    Centre des Affaires Diplomatiques et des études Politiques

    Центр дипломатических отношений и политических исследований

    外交事务与政治研究中心

    Back to top of page