Değişmeyen Başrol: Ulus-Devlet

27.03.2020

Aralık ayının sonunda Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan COVID-19, ya da koronavirüs, ilerleyen süre içerisinde tüm dünyayı saran bir salgın haline geldi. Yayılma şeklinin kolay olması, kuluçka süresinin 14 güne kadar uzayabilmesi ve ortaya çıkan semptomların mevsimsel gribe benzemesi nedeniyle söz konusu virus, ciddi bir tehlike olarak tüm dünyayı alarma geçirdi ve çeşitli önlemler almaya itti.

Çin’den sonra neredeyse tüm dünyayı sarsan virüs, zaman içerisinde merkezini doğudan batıya; Avrupa’ya kaydırdı. Dünya ile beraber tüm Avrupa ülkelerini de saran ve ilerleyişi durdurulamayan koronavirüse karşı Avrupa Birliği’nin ortak bir karar alamaması ve etkisiz kalması, birliğin bu sınavda başarısızlığa doğru gidişini ayyuka çıkardı. Diğer taraftan salgının hemen öncesinde yaşanan göçmen krizi, Avrupa Birliği’nin üzerine inşa edildiği değerlerle paralellik göstermeyen bir süreçte ilerledi. Göçmenlerin Avrupa’ya geçişinin durdurulmasının arkasında, birliğin görüşünden ziyade yine ulus-devletlerin kendilerini koruma içgüdüsü yatmaktaydı. Her iki olayda da Avrupa’nın birlik kurma sürecinde temel kaynağı olduğu öne sürülen ve araçsallığı ölçüsünde ihraç edilen “Avrupalı  değerler”, tam anlamıyla sınıfta kaldı. Gidişatının nihai aşamasında tek bir Avrupa devleti şekline bürünmesi öngörülen birlik, önce göçmen kriziyle, ardından doğal bir küresel salgın karşısında, neredeyse her kriz anında kendisine sarılınan ulus-devlete yenik düştü. Sınırlar kapandı, çözüm önerileri ve önlemler tam bir tutarsızlık içerisinde kırk farklı parçaya bölündü. Böyle bir durumda “tek Avrupa” ideali, fikirsel anlamda sekteye uğradı.

Diğer taraftan önü alınamaz ve bir anlamda “doğal bir hal” olarak tanımlanan “küreselleşme” kavramı da, küresel virüs ile birlikte yeniden sorgulanabilir, en azından yeniden yorumlanabilir hale geldi. Tıpkı adem-i merkeziyetçi yapıdaki Ortaçağ Avrupası’nda var olan yerel unsurlar gibi, tüm devletler söz konusu virüs akını karşısında küreselleşme denilen merkezden mümkün olduğunca uzaklaşarak –en azından önlemler ve kararlar anlamında- kendi kendine yeten kaleler olma eğilimine girmeye başladı. Bu içe kapanma ile beraber, devletlerarası ilişkilerin temel taşı ve taşıyıcısı olan ekonomik ilişkilerin de daralmaya gitmesi, küreselleşme olgusunun “karşı konulamazlık” mitini yıkacak gibi bir algı oluşturdu. Yeteri kadar etkili bir tehdit karşısında uluslararası sistemin içine düştüğü durum, aslında sistemin o kadar da yıkılamaz olmadığını gözler önüne serdi. Gerektiği yerde, aktörlerin sistemin dışında kalabildiği; böylece yine ve yeniden, ulus-devletin önünde bir sistem ve aktör olmadığı ortaya çıkmış oldu.

Son yüzyılda görüldüğü üzere, her kriz anında ulus-devlete teveccüh edilerek, ulus-devletin  topluma sağladığı moral motivasyon kurtarıcı olarak karşılandı. Diğer taraftan otoritenin kullanılabilirliğinin önünü açan bir yapı ortaya koyması, ulus-devletin başka bir getirisi olarak bu rolü oynamasında etkili oldu. Toplumun, kriz anlarında öncelikli güvenlik konularını garanti altına almak adına diğer bazı haklarını devlete devretmeye hevesli –veya bazı durumlarda çaresizce ikna- olması ve milliyetçiliğin neredeyse her kriz anında toplumda yeşermeye başlaması, sistemin en önemli taşıyıcısı olan küresel ekonomik döngünün de işlerliğinin azalmasıyla beraber, ulus-devletin hala sistemin yegane başrolü olduğunu gösterdi. Kimliklerin hala milliyetçilik üzerinden şekillendiği ve bu nedenle ulus-üstü yapıların yetersiz kaldığı, ortaya çıkan salgında alınan devlet merkezli kararlarla ispatlanmış oldu. Her ne kadar sistemin dışına itilmiş olsa da İran’ın içinde kaldığı durum ve diğer taraftan daha vahim olarak, Avrupa’nın ortasında ve “tek Avrupa”nın motivasyon kaynağı olan Roma İmparatorluğu’nun coğrafi varislerinden en önemlisi olan İtalya’nın, salgın sürecinde kendi kaderiyle başbaşa kalması, bu devletlerin uluslararası alanda gösterdiği tepkileri haklı çıkarır nitelikteydi. 

Tüm bu gelişmeler göstermektedir ki, ne AB gibi bir bütünleşme, ne de liberal küresel sistem, bu denli büyük bir krizle baş edememiştir. Bu durum da devletleri, ulus-devlet yapısına daha da sıkı sarılmaya itmiştir. Dolayısıyla anlaşılan o ki, önümüzdeki süreçte ulus-devleti sistem içerisinde daha güçlü ve etkin bir şekilde göreceğiz. Nitekim hala, yeryüzünde onunla kıyaslanabilecek hiçbir güç yok.

Diğer Yazılar

“Rusya’nın Napolyon İmparatorluğu gibi Çökme İhtimali” Üzerine Bir Değerlendirme

Rusya’nın Ukrayna Savaşı sürecinde içinde bulunduğu durum, birçok farklı değerlendirmeye maruz kalıyor. Bunlardan birisi de, ...
Daha Fazlasını Oku

Bugünlerde Dünyanın İhtiyacı: Bağımsız ve Rasyonel Diplomasisiyle Türkiye

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik harekatının başlamasının üzerinden 3 haftadan fazla bir zaman geçti. Bu süreçte Rusya ...
Daha Fazlasını Oku

Türkiye Ve Rusya’nın Yeni Çatışma Alanı: Libya

Özellikle son yıllarda Doğu Akdeniz’deki enerji aramalarının başlaması, bölge için yeni bir dönemi de beraberinde ...
Daha Fazlasını Oku

Küresel Salgında Çin’in Sorumluluğu

Çin’de ortaya çıkan yeni tip Koronavirüs, COVID-19, birkaç ay içinde tüm dünyaya yayılarak küresel bir ...
Daha Fazlasını Oku

Değişmeyen Başrol: Ulus-Devlet

Aralık ayının sonunda Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan COVID-19, ya da koronavirüs, ilerleyen süre içerisinde ...
Daha Fazlasını Oku

Bizden Haberdar Olun

Mail aboneliği başlatmak için mail adresinizi bizimle paylaşabilirsiniz.

    Paylaş
    Etkinlik Takvimi
    Eylül

    Ekim 2024

    Kasım
    Pzt
    Sal
    Çar
    Per
    Cum
    Cmt
    Paz
    30
    1
    2
    3
    4
    5
    6
    Etkinlikler için Ekim

    1st

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    2nd

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    3rd

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    4th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    5th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    6th

    Etkinlik Yok
    7
    8
    9
    10
    11
    12
    13
    Etkinlikler için Ekim

    7th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    8th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    9th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    10th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    11th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    12th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    13th

    Etkinlik Yok
    14
    15
    16
    17
    18
    19
    20
    Etkinlikler için Ekim

    14th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    15th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    16th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    17th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    18th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    19th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    20th

    Etkinlik Yok
    21
    22
    23
    24
    25
    26
    27
    Etkinlikler için Ekim

    21st

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    22nd

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    23rd

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    24th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    25th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    26th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    27th

    Etkinlik Yok
    28
    29
    30
    31
    1
    2
    3
    Etkinlikler için Ekim

    28th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    29th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    30th

    Etkinlik Yok
    Etkinlikler için Ekim

    31st

    Etkinlik Yok

    Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi

    Center for Diplomatic Affairs and Political Studies

    ‎مركز الشؤون الدبلوماسية والدراسات السياسية

    Centre des Affaires Diplomatiques et des Ètudes Politiques

    Центр дипломатических отношений и политических исследований

    外交事务与政治研究中心

    Back to top of page