Dünyanın dört bir yanındaki ülkeler COVID–19 krizinden rahatsız olmuş ve virüsün yayılmasını engellemeye ve ekonomiyi iyileştirmeye çalışırken, Pekin, Güney Çin Denizi’ndeki (GÇD) faaliyetlerini durdurmadı. Aralık 2019’un sonlarında Çin’in Hubei Eyaletindeki Wuhan’da ortaya çıktıktan sonra, SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu hastalık en az 188 ülkeye yayıldı ve ABD en çok etkilenenler arasında yer aldı.
Çin ve Güneydoğu Asya’daki diğer dört hak sahibi ülke arasında uzun süredir devam eden sorun: Vietnam, Filipinler, Tayvan, Malezya ve Brunei, Güney Çin Denizi’ndeki bölgesel anlaşmazlıklar pandemi nedeniyle duraklatılmadı. Deniz, Kuzey Doğu Asya ve Batı Pasifik Okyanusu’nu birbirine bağladığı, ikisi arasındaki en kısa rotaları sunduğu ve ana deniz iletişim şeritlerini içerdiği için önemli ve çekişmelidir. Ayrıca, her yıl GÇD üzerinden toplam ticarette yaklaşık 3.37 trilyon doları geçiyor.
Çin, “dokuz çizgi hattı” olarak bilinen tartışmalı adaların neredeyse tamamında hak iddia ediyor ve iddialar üzerinde tarihsel bir temele sahip olduğunu belirtiyor. Daha önceleri 11 çizgi hattı, 1947’de Güney Çin Denizi Adaları haritası üzerinde belirlenmişti, ancak akabinde Çin Komünist Partisi, 1949’da Körfez Tonkin’i Komünist Vietnam’a vermek için iki çizgiyi çıkardı.