Global Strateji Konferansı 2025

“Uluslararası Sistemde Bölgeselleşme: Parçalanmakta Olan Bir Dünyada İstikrar Arayışı”

20-21 Kasım 2025 | İstanbul, Türkiye (Hibrit)

Uluslararası sistemin, kaynakların adaletsiz dağılımı, göçmen krizleri ve Doğu Akdeniz ile Asya-Pasifik’teki güç mücadeleleriyle karakterize edilen çalkantılı dönemi, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın patlak vermesiyle doruk noktasına ulaştı. Uluslararası sistemdeki bu belirsizlikler ve değişiklikler, özellikle devletler arası savaşların sona erdiği fikrini sarsan bu savaşın ortaya çıkması ve ABD’de ikinci Trump dönemi ile birlikte hızlandı. Trump yönetiminin tek taraflı küresel politikalara yeniden ve daha güçlü bir şekilde vurgu yapması, mevcut uluslararası düzenin ve ittifak ilişkilerinin temellerini ciddi şekilde sarsmıştır. Yeni yönetim altında ABD’nin uluslararası kurum ve anlaşmalara karşı sorgulayıcı ve mesafeli tutumu, mevcut sistemin dayandığı zihniyeti, BM sisteminin uluslararası barış ve güvenliği sağlama kapasitesini ve buna olan inancı daha da aşındırmıştır. Bu anlamda, Soğuk Savaş sonrası dönemde bir sistem arayışı kriz noktasına ulaşmış ve yeni bir belirsizlik dönemine girmiştir. Böyle bir durumda, bölgesel girişimler ve işbirliği her zamankinden daha önemli hale gelmiştir.

Soğuk Savaş sonrası ABD merkezli tek kutupluluk söylemi kısa ömürlü olsa da ABD’nin küresel sistemdeki etkisi ve güç projeksiyonu devam etti. Ancak bugün, uluslararası sistem açıkça bu yapıdan uzaklaşarak, çok sayıda güç merkezi, artan rekabet ve farklı düzen modelleri arasındaki mücadelenin olduğu yeni bir çok kutuplu yapıya doğru evrilmektedir. Bu yeni düzende, ABD, Çin ve Avrupa Birliği gibi aktörlerin yanı sıra diğer yükselen bölgesel güçler de kendi etki alanlarını oluşturmuş ve küresel meselelerde söz sahibi olmuşlardır. Bu durum sistemi daha öngörülemez hale getiriyor gibi görünse de arabuluculuk, her türlü zorluğa rağmen müzakereleri sürdürme ve her bölge için farklı bir güç dengesi yaratma kapasitesi sayesinde, uluslararası politikanın farklı yorumlarını ve eylemlerini içermesi nedeniyle mevcut krizlere alternatif çözümler sunabilir. Öte yandan, farklı kutuplar arasındaki artan rekabet ve anlayış farklılıkları, küresel krizlere ve tehditlere ortak bir zemin ve ortak yaklaşımlar bulmayı zorlaştırmaktadır. Bu belirsiz “geçiş döneminde”, özellikle çatışma eğilimli bölgelerdeki aktörler, güç dengesindeki değişiklikler ve büyük güçler arasındaki rekabetin yansımaları karşısında artan bir uyanıklık hali yaşamaktadır.

Dünya çapında otoriterlik ve popülist rejimlerin yükseliş eğilimi, toplumların da mevcut küresel politikalara karşı korumacı bir refleks gösterdiğini ortaya koymuştur ve bu da uluslararası liberal düzene yönelik bir başka tehdit haline gelmiştir. ABD’nin küresel liderlik rolünü daha içe dönük ve ticari odaklı bir perspektifle yeniden tanımlama eğilimi, diğer güç merkezleri ve bölgesel aktörlerin kendi güvenlik ve çıkarlarını korumaya yönelik çabalarını hızlandırmıştır. ABD’de ikinci Trump yönetiminin iktidara gelmesiyle birlikte Avrupa, sorunlarının ve sorumluluklarının çözümünü yeniden kendi eline almaya karar verdiğini gösteren adımlar atmıştır. Bu anlamda, “Batı Bloğu”nun transatlantik ilişkilerinin farklı bir boyuta evrilmek üzere olduğu anlaşılmıştır. Bölgeselleşmeye doğru giden bir dünyada, bu durum ABD’de “önce Amerika” zihniyetinin yükselişine, Avrupa’da “Avrupa Barış Tesisi” gibi girişimlere ve silahlanmanın artmasına, Çin’in Asya-Pasifik’teki ve Rusya’nın Ukrayna ve Orta Asya’daki kendine özgü politikalarına yol açmıştır. Böyle bir ortamda, Orta Doğu ve İslam Medeniyeti topraklarındaki aktörlerin önce güvenlik, sonra barış ve istikrarı sağlamak için attıkları adımların zayıflığı, hatta yokluğu göze çarpmaktadır.

Bu bağlamda, açık fikirli bir akademik ortamda yapılan tartışmaların, bu süreçlerin farklı düzeylerde algılanması, değerlendirilmesi ve yönlendirilmesi için çıktı sağlaması önemlidir. Bu yıl, Global Strateji Konferansı, Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM), Beykoz Üniversitesi ve Cagliari Üniversitesi (İtalya) Siyasal ve Sosyal Bilimler Bölümü (SPOL) işbirliğiyle 20-21 Kasım 2025 tarihlerinde düzenlenecektir. Bu yılki teması “Uluslararası Sistemde Bölgeselleşme: Parçalanan Bir Dünyada İstikrar Arayışı” olan konferans, uluslararası sistemin bu geçiş dönemini farklı alanlardan uzmanların katılımıyla ele alarak, güncel sorunların ve olası çözümlerin tartışılacağı çok taraflı bir ortam hazırlamayı amaçlamaktadır. Böylelikle, uluslararası sistemin sorunlarının bir yansıması olan mevcut çatışmalara ve krizlere bölgesel girişimlerin sağlayabileceği katkıların değerlendirilmesine yol açacaktır.

Tema:

“Uluslararası Sistemde Bölgeselleşme: Parçalanan Bir Dünyada İstikrar Arayışı”

Konular

1. Uluslararası Sistemin Evrimi ve Bölgeselleşme: Teorik Yaklaşımlar ve Gelecek Senaryoları
2. Çok Kutupluluk ve Küresel Güç Dağılımı: Yeni Bir Denge Arayışı
3. Egemenliğin Dönüşümü: Bölgeselleşme Karşısında Ulus Devletin Rolü
4. Bölgesel Güvenlik Mimarileri: NATO, ASEAN, ŞİÖ ve Diğer Modeller
5. Askeri Stratejiler ve Bölgesel Güç Rekabetleri: Soğuk Barıştan Sıcak Çatışmalara
6. Silahlanma Eğilimleri ve Stratejik Özerklik: Avrupa, Asya ve Orta Doğu’dan Örnekler
7. Zayıflayan Uluslararası Kurumlar: BM, AB ve Çok Taraflılığın Geleceği
8. Uluslararası Hukuk, Sınırlar ve Müdahale Hakkı: Egemenlik mi, İnsani Müdahale mi?
9. Bölgesel Ekonomik Bloklar ve Korumacılık: Yeni Ticaret Haritaları
10. Enerji Jeopolitiği ve Kritik Kaynaklar Üzerindeki Bölgesel Gerilimler
11. Dijital Egemenlik ve Teknolojik Rekabet: Küresel Ağdaki Bölgesel Bloklar
12. Avrupa’nın Stratejik Özerklik Arayışı: AB ve NATO İlişkilerinin Geleceği
13. Asya-Pasifik’te Artan Rekabet: Çin, Hindistan ve ABD Stratejileri
14. Afrika Kıtası: Dış Müdahaleler, Bölgesel Entegrasyon ve Güvenlik Dönüşümü
15. Latin Amerika’da Yeni Bölgeselleşme Dalgası: Popülizm, Güvenlik ve Ekonomi
16. Orta Doğu’da Kırılganlık ve Yeni İşbirliği Fırsatları: Körfez, Levant ve Kuzey Afrika
17. Göç, Kimlik ve Sınırlar: Bölgesel Krizlerde İnsan Güvenliği
18. Toplum Temelli Diplomasi ve Bölgesel Güvenlik: Diasporalar, STK’lar ve Yerel Aktörler

Ve İlgili Konular…

BİLDİRİ ÇAĞRISI