Dünyanın birçok yerinde gittikçe artan çatışma ihtimalleri ve mevcut gerilimlerin tehdit kapasitelerinin artması ile küresel olarak savunmaya verilen önem yeni bir seviyeye çıkmış görünüyor. Rekabetin kızışması nedeniyle herkes Güneydoğu Asya’daki güvenlik açıklarına odaklanamaya hazırlanırken 2022 Şubat’ında Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi ile Avrupa büyük bir savaşı yanı başında buldu. Bu durum güvenliğini garantilemiş ve böylece refaha odaklanmış Avrupa için önemli bir aks değişikliğine neden oldu. Güvenlik kaygıları nedeniyle yeniden artan askerileşme Avrupa’ya geri döndü ve Dünya genelinde askeri harcamalar hızla artarken, bu eğilimi besleyen ana bölge haline geldi.
Dünya geneline baktığımızda toplam askeri harcamalar 2022’den itibaren reel olarak arttı ve 2023’te yüzde 9 artışla 2,2 trilyon doları aşarak rekor kırdı. Avrupa’da askeri harcamalar da en az 30 yılın en yüksek yıllık artışını gördü. Kıtanın güvenliğinin İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük tehditle karşı karşıya olduğuna inanıldığı bir dönemde, daha fazla Avrupa ülkesinin savunmaya daha fazla harcama yapması beklendik bir durum. Ancak özel olarak, eğer Avrupa kendini savunma konusunda ciddiyse, mevcut büyümenin yalnızca önemli ölçüde üzerine inşa edilmesi gereken bir başlangıç noktası olduğunu da kabul ediyorlar.
Kıtanın öncelikli koruma şemsiyesi olarak NATO’nun 75 yılın sonunda bölgedeki tüm savunma inisiyatiflerinde yer alması alışıldık bir durum. İttifak verilerine göre Avrupa’daki tüm NATO üyeleri 2014’ten bu yana savunmaya yüzde 32 daha fazla harcama yaparken, bu yıl NATO’nun 31 üyesinden 18’inin belirlenen hedef doğrultusunda GSYİH’nın yüzde 2’sini savunmaya harcaması bekleniyor ki bu beklenti 2024’te ittifak genelinde rekor miktarda para harcanması anlamına geliyor. Bu, 30 yılı aşkın süredir görülen en güçlü artış ve Berlin Duvarı’nın yıkıldığı 1989’daki harcama düzeyine (sabit dolar cinsinden) geri dönüş anlamı taşıyor.
Artan harcamalara rağmen Avrupa’nın savunma sanayii, Rus işgaliyle mücadele eden Ukrayna’dan gelen talebi karşılayamıyor. Ukrayna’nın daha fazla silah ve büyük miktarda mühimmat talebi, NATO üyesi ülkelerin stoklarını tüketti ve ittifakın savunma sanayiinin yeterli miktarda silah üretemeyeceği yönündeki korkuları alevlendirdi. Nihayetinde, onlarca yıldır yetersiz yatırım da kıtada kendini göstermeye başladı: kritik yetenekler eksik, savaş zamanı stokları düşük ve hazırlık seviyeleri zayıf. Bunun temel nedeni olarak, ABD’nin Avrupa’nın güvenliğini satın almasını görebiliriz.
…
Bu “Analiz” yazısı 21 Şubat 2024 tarihinde Anadolu Ajansı için yazılan Görüş yazısından kurgulanmıştır.