“İsrail’in Doğu Akdeniz Politikaları ve Normalleşme Sürecinin İsrail Dış Politikasına Etkileri” Online Paneli
İsrail, Geçmişte olduğu gibi özellikle 21. Yüzyıl başlarında daha da yaygınlaşan deniz alanlarındaki sondaj çalışmalarıyla beraber Doğu Akdeniz ile daha yakından ilgilenmeye başlamıştır. Jeopolitik zorluklar nedeniyle Doğu Akdeniz’in enerji ve ulaşım konusundaki öneminin farkına varan İsrail, bölgedeki sondaj faaliyetlerine büyük önem vermiştir. Bu faaliyetlerinin sonucunda zengin gaz yatakları keşfetmiştir. Bu yatakların toplamda yaklaşık olarak bir trilyon BCM’ye (Milyar metreküp) yakın gaz barındırdığı tahmin edilmektedir. Keşifler sonrasındaki üretim çalışmaları ekonomisine fark yaratıcı şekilde katkı sunmuştur.
İsrail, Doğu Akdeniz’de GKRY ile MEB anlaşması imzalamış, akabinde 2011 yılında Münhasır Ekonomik Bölgesi’ni ilan etmiş ve yabancı enerji şirketleriyle keşif ve üretim çalışmalarına hız vermiştir. Bu keşifler sayesinde İsrail, doğalgaz konusunda ithalatçı konumdan kurtulup, ihracatçı konuma yükselmiş ve iç enerji politikasında değişikliğe gitmiştir. Doğu Akdeniz politikası çerçevesinde ihracat için hayata geçirmeyi planladığı Eastmed Doğalgaz Boru Hattı Projesi kapsamında İsrail; GKRY, Yunanistan ve AB ile işbirliği içerisindedir. Ayrıca Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nda yer alan İsrail, enerji ve ekonomik anlamda bölgesel ve uluslararası ortaklıklar kovalamaktadır.
Doğu Akdeniz’de olduğu gibi Orta Doğu’da da kendisine yeni hareket alanları açmaya çalışan İsrail’in son dönemlerde BAE ile başlayan ve akabinde Bahreyn ile devam eden normalleşme süreci bölgede Mısır, Ürdün ve Umman tarafından memnuniyetle karşılanırken; İran, Türkiye ve Katar tarafından eleştirilmiştir. Ortadoğu’daki güç dengesinde önemli bir değişikliğin başlangıcı görülebilecek bu süreç, İsrail’in dış politikasını özellikle bölge bağlamında önemli derecede etkileyeceği düşünülmektedir. Bu durum İsrail’in son dönemlerde dış politikasındaki keskin değişimleri ve Arap dünyası ile olan olası işbirliklerini gündeme getirmiştir. Ulusal çıkar ve karşılıklı çıkar prensibi çevresinde normalleşme hareketi her iki tarafa ve olası diğer devletlere daha fazla ticaret ve işbirliği için fırsat sunmaktadır. BAE ile başlayan bu süreç diğer Arap ülkelerinin de aynı şekilde politika izlemesinin kapısını açmış durumdadır. İsrail’in bölgedeki yalnızlığının kendisine olan kötü etkilerinin kırılacağı bu süreçte, dış politikasına etkisi kaçınılmaz olacaktır.
Bu sebeple İsrail’in Doğu Akdeniz Politikaları Ve Normalleşme Sürecinin İsrail Dış Politikasına Etkileri ve aşağıdaki konuları da içeren online panelde 8 ekim 2020 Perşembe günü 17.00 saatinde Araştırmacı Selim Han YENİACUN Moderatörlüğünde, Southfive Strategies LLC Başkanı Jason EPSTEİN, Araştımacı-Yazar Sigurd NEUBAUER, Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kasım HAN ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Ceyhun ÇİÇEKÇİ konuşmacı olarak katılacaklardır. Etkinlik dili İngilizce olacak ve tercüme yapılmayacaktır.
Konular:
- İsrail’in Doğu Akdeniz ve enerji üretim politikaları
- EastMed ve Doğu Akdeniz Gaz Forumu gibi işbirliklerinde İsrail’in konumu
- Normalleşme sürecinin yönetimi ve bölgeye etkisi
- İsrail’in bölgedeki ikili ve çok taraflı ilişkileri
- İsrail Dış Politikası temel argümanlarında Doğu Akdeniz ve Bölgesel Normalleşme
Konuşmacılar
-
Sigurd NEUBAUERAraştırmacı-Yazar“The Gulf Region and Israel: Old Struggles” kitabının yazarı.
Comments are closed.