1960’lı yılların ortalarında, Şii-İslam ve Marksist düşüncenin sentezi sonucu oluşan siyasal bir öğretinin hakim olduğu Halkın Mücahitleri Örgütü (HMÖ) 1979 İran İslam Devrimi’ne giden süreçte her ne kadar İslami kesimle ve din adamları ile hareket etse de günümüzde özellikle İran için büyük tehlike teşkil etmektedir. Zira örgütün İran’ın nükleer çalışmalarının uluslararası basına sızdırılmasından yönetici kadrolarındaki suikastlara kadar birçok alanda önemli eylemlerde bulunması, bunun yanı sıra Avrupa ve ABD için İran aleyhine sağladığı istihbarat, günümüzde Halkın Mücahitleri Örgütü’nün İran devlet makamları tarafından “Halkın Münafıkları Örgütü” olarak nitelendirilmesine sebep olmuştur. Halihazırda yurt dışındaki en aktif ve teşkilatlı muhalif grup olarak değerlendirebileceğimiz örgüt Irak’ın işgali ile beraber silahlı mücadele yöntemini bırakmış ve daha diplomatik bir söylem içerisine girmiştir. Irak’ın işgali hem İran hem de Halkın Mücahitleri Örgütü için bir dönüm noktası olmuştur. Bu tarihten itibaren çalışmalarını Arnavutluk’a taşıyan Halkın Mücahitleri Örgütü Avrupa ile temasını sıklaştırmış ve meşruiyet kazanma gayretine girmiştir.
Genel anlamda Halkın Mücahitleri Örgütü’nün kimliğini inceleyeceğimiz söz konusu makale; örgütün kuruluşu ve Avrupa bağlantısı olmak üzere iki alt başlık halinde irdelenecektir. İnceleme kapsamında Türkçe, Farsça ve İngilizce kaynaklardan da yararlanılmakta olup; yöntemsel olarak literatür taramasından faydalanılmıştır