Günümüzde geleneksel medyanın hızla yerini alan dijital medya, sosyal medya platformlarını günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline getirmiştir. Günümüzde hala analog kitle iletişim araçları olmasına rağmen çoğu araç dijitalleşmeden yararlanmaktadır. 2000’li yılların başında dijital medya; multimedya, etkileşim, otomasyon, fiziksel alanın dışında sanal kaliteyi içinde barındıran özelliklerle geleneksel medya araçlarından gözle görülür bir şekilde ayrılmıştır.
Yeni medya aracı olarak da tanımlayacağımız sosyal medya platformları ve uygulamaları, kullanıcılarına geleneksel medyadan farklı olarak katılım, seçenek ve etkileşim olanaklarını artırarak daha aktif olma imkânı tanımıştır. Bu sosyal süreçleri etkilemesinin yanında siyasi süreçleri ve siyasi mekanizmaları ve politika yapım süreçlerini de yakından etkilemiştir.
Bununla birlikte Siyaset bilimciler, sosyal medyanın sosyal olgular ve kavramlar üzerinden etkilerini araştırmıştır. Çeşitli sorgulamalar alana ilişkin yaklaşımlarını da yansıtmaktadır. Sosyal medya demokrasiyi güçlendirmiş midir yoksa zayıflatmış mıdır? Geleneksel medya ile sosyal medya arasındaki süreçte toplumsal hareketler ve demokratik söylem ve süreçler değiş midir? Sosyal medya ve internet özgürlük alanlarını artırmış mıdır? Dijital medya demokrasiye mi yoksa otokrasiye mi hizmet etmektedir? Gibi çeşitli soru ve sorunların peşinden gitmişler ve çeşitli varsayım ve yaklaşım geliştirmişlerdir.
Çalışma, sosyal medya ve geleneksel medya arasındaki farkları demokratikleşme ve demokrasi kavramı bağlamında ele almayı amaçlamıştır. Bu nedenle “sosyal medya ve geleneksel medya arasındaki farklar” ve “ dijital çağın demokrasi ve demokratik süreçlere etkisi” şeklinde iki ana başlık üzerinde ele alınmaya çalışılmış ve daha önce bahsedilen sorular üzerinden neden-sonuç ilişkisi yeniden incelenmeye çalışılmıştır.
…