Sudan, kolonisi olduğu İngiltere’den bağımsızlığını kazandığından beri geçirdiği badirelerle Afrika kıtasının en istikrarsız ülkelerinden biri olarak gösterilmekte ve uluslararası ilişkiler disiplini konsepti olan başarısız devlete (failed state) bir örnek olarak işaret edilmektedir. Birkaç örnek vermek gerekirse toplamda 50 yıl içinde 2 iç savaş, soykırım olarak adlandırılan çatışmalarla bir kriz (Darfur Krizi) geçirmiş ayrıca Sudan el Kaide’nin kurulduğu yer olarak adını dünyaya duyurmuştur. Krizlerin içerisinde kıtlık, hastalıklar ve yeni dünya köleliği tartışmaları merkezine Sudan’ı almıştır. Bu kötü itibarla birlikte Sudan, sıklıkla disiplin içinde ve dışında çalışmalara konu olmuştur. Peki Sudan neden siyasi istikrarsızlığın beşiğidir?
Sudan’da 2018 kasım ayından bu yana devam eden gösteriler sonucunda 1989’da yine bir askeri darbeyle başa gelen, Sudan’da en uzun süre görev yapan ve Dünya’da -monarşiler hariç- en uzun görevde kalan 10 devlet başkanından biri olan olan Ömer el Beşir 30 yılın ardından 11 Nisan 2019’da ordu tarafından görevden alınmıştır. Yerine gelen Savunma Bakanı Orgeneral Avad Muhammed Ahmed bin Avf Beşir’in devrilmesinden birkaç gün sonra istifa etmek zorunda kalmıştır. Sonrasında Askeri Geçiş Konseyi kurulmuştur devam eden süreçte 21 Ağustos 2019’da 39 ay sürecek olan Sivil-Asker ortak geçiş konseyi oluşturulmuştur. O günden beri Sudan üç kez uzatılan OHAL ile yönetilmektedir.
Esasında askeri darbeler Sudan için yeni bir fenomen de değildir. Sudan kurulduğu tarihten beri askeri darbelerin adeta bir beşiğidir. 1956’da bağımsızlık ilan edildiğinde ülkenin akıbetini belirleyen müzakereciler ülkenin kuzeyinde yaşayan ve yönetici sınıfı oluşturan Araplardan seçilmiştir ki bu da 16 yıl sürecek birinci iç savaşın temel sebebidir. Daha bağımsızlığın üzerinden iki yıl geçmişken Sudan’da ilk askeri darbe yaşanmış ve yönetim bir asker olan Abbud’a geçmiştir. 1964’da Abbud, sivillere devretse de yine bir askeri darbeyle yönetim el değiştirmiştir. Askeri yönetimler sonrası 1965’de başa geçen DUP lideri Azhari 1969’da yine askeri darbe sonrası görevi Jafar Numeyri’ye devretmiştir. Sudan’da daha seküler ve çözümcü bir yol deneyen Numeyri, 1972’de birinci iş savaşın bitişini ülkesine deneyimlettirmiş ve görece bir istikrar dönemi yaşatmıştır. Sonrasında ekonomik durumun bozulması nedeniyle muhalifleri tarafından tepki toplayan ve bir askeri darbe girişiminden kurtulan Numeyri, iç savaşın 1983’de tekrar başlamasıyla politik rakiplerine boyun eğmiş şeri hükümlere dönüşün yolunu açmıştır. Nihayet 1985’te bir darbe ile yönetim tekrar askeri konseye geçmiştir. Sonrasında 1985’te seçimle yönetim tekrar Umma Party lideri Sadiq al-Mahdi’ye geçmiştir. Mahdi döneminde ekonomi gittikçe kötüleşmiş iç savaş şiddetlenmiştir. Sonuç olarak 1989’da yönetim Ömer el Beşir’e geçmiş ve 30 yıl boyunda onda kalmıştır.
Koloni sonrası bağımsızlık kazanan devletlerde, özellikle Afrika ülkelerinde bireylerin siyasal mobilizasyonları ve karar mekanizmalarında bulunma şansları oldukça düşüktür. Bu devletlerde elitler vatandaşlar adına karar almakta toplum mühendisliği yapmaktadırlar. Bu siyasal elitlerden olan askerler yönetimlere direkt müdahale etmekte ve güya siyasi istikrar getirmek için yönetimi direkt ellerine geçirmektedirler. Ancak onlar adına sürpriz olacak şekilde ülkede işler daha iyi hale gelmemektedir. Sık sık gerçekleşen askeri darbelere neden olan istikrarsızlık, aslında demokratik olmayan siyasal sistem nedeniyle olmaktadır ve askeri darbeler buna bir çözüm olarak gerçekleştirilmektedir. Ancak esasında darbeler bir yönüyle bu istikrarsızlığı çözmek ve düzeltmek için de gerçekleştirilmemektedir ya da bunu başaramamaktadır. Bu bağlamda yine ekonomide yabancı etkisinin arttırılması, ülkeye yatırım gelmesi gibi nedenlerle politik istikrarın o ya da bu şekilde sağlanması uğruna askeri darbeler yine de yapılıyor diyen geniş bir literatür mevcuttur. Bu bağlamda Sudan’da askeri darbelerin esas hedefi -en sonunda 2011’de Güney Sudan’ın ayrılmasıyla sonuçlanacak- iç savaşı bitirmek, ekonomiyi düzeltmektir. Ancak gelen askeri elitler sorunu çözmek bir yana ya şeri kurallarla Güneyi İslamlaştırma-Kronik Arabizm- ya da milliyetçi eğilimlerle Araplaştırma yoluna gitmiştelerdir. Somut birkaç örnek vermek gerekirse, sorunun çözümü olarak akil yöntem deneyen tek kişi olan Abbud’un çözüm girişimi geniş kitle katılımlı öğrenci olayları ve çatışmalar sonucu daha sert yönetimle sonuçlanmıştır. Bir diğer örnek olan Numeyri döneminde birinci iç savaş 1972’de bitmesine rağmen 1983’te ekonomik temelli olarak savaş tekrar başlamıştır ve Numeyri’nin de sonu yine bir askeri darbeyle gelmiştir. Günün sonunda Easton ve Deutsch’un belirttiği sistemdeki çıkmazın iletişim vasıtasıyla politik kültür ile çözülme çabası ve iletişim vasıtasıyla çevrede değişme sağlanması durumu Sudan için geçerli olmamıştır. Yani Sudan’da yaygın bir siyasal kültür oluşturulamaması ve neredeyse kesintisiz deneyimlenen darbeler silsilesi çatışmaları çözememiş, ekonomik durumu düzeltememiştir. Gelişmeler yalnızca kendisinden bir sonraki darbeye neden olmuştur.
Bu bağlamda 1989’da göreve gelen Beşir’in yönetimi döneminde İkinci İç Savaş -Güney bölgesi ile ikinci iç savaş- ve geniş çaplı çatışmaların ve soykırım olarak tanımlanan katliamların yaşandığı Darfur Krizi deneyimlenmiştir. Beşir her ne kadar tekrarlanan seçimleri kazansa da Sudan’da demokratik bir siyasal kültür oturtamamış ve sorunların çözümü için makul yöntemler geliştirememiştir. Yönetimi döneminde Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından soykırım suçu onanmıştır. 11 Nisan’da görevden alınan Beşir ağustos ayında ilk mahkemesine çıkmıştır. Kendisi ile ilgili hukuki sürecin gidişatı belli olsa da Beşir gerisinde hala sivil yönetimin akıbetinin belli olmadığı istikrarsız bir ülke bırakmıştır.
KAYNAKÇA
Deutsch, Karl W. The Nerves of Government: Models of Political Communication and Control (New York, NY: The Free Press of Glencoe, 1963).
DeRouen, Karl R.,Uk Heo. Civil Wars of The World: Major Conflicts Since World War II, Cilt. 1, ABC-CLIO, 2007
Easton, David. A Systems Analysis of Political Life (New York: John Wiley and Sons, 1965).
Easton, David. A Framework of Political Analysis (Englewood Cliffs, NJ: Prentice-Hall, 1965).
Tatum, D. Genocide at the Dawn of the Twenty-First Century: Rwanda, Bosnia, Kosovo, and Darfur, Palgrave Macmillian, 2010.
Ömer el Beşir Kimdir?: Sudan’ın Darbeyle Gelip Darbeyle Giden 30 yıllık Devlet Başkanı https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-47893273
Sudan’da Askeri Darbe Sonrası İlk Hükümet Kuruldu, Başbakan Abdullah Hamduk Yeni Kabinesini Açıkladı https://tr.euronews.com/2019/09/06/sudan-askeri-darbe-sonrasi-ilk-hukumet-kuruldu-basbakan-hamduk-yeni-kabinesini-acikladi